Skip to main content

Telomerler, her hücremizde bulunan ve hücreleri yöneten genetik yapı olan DNA sarmalının ucunda bulunan ve bu DNA parçaları tarafından oluşturulan kromozomları koruyan parçalardır. Benzetmek gerekirse, ayakkabı bağcıklarının ucundaki, bağcığı oluşturan ip iğciklerinin dağılmasını önleyen plastik parçalara benzerler. Her hücrede 23 kromozom çifti ve bu kromozomların 4 adet ucu bulunması nedeniyle her hücrenin 92 telomeri vardır.

Hücrelerimiz aslında sürekli ölür ve yerlerine yenilerinin gelebilmesi için bölünerek yeni hücreler inşa edilir. Hücrelerimizin bizi genç ve sağlıklı tutabilmek için her bölündüğünde, kromozomların koruyucu telomerleri sürekli olarak kısalmaktadır. Kısalan telomerler nedeniyle hücreler sağlıklı bölünemezler ve yeni hücreler ortaya çıkamadığı için de yaşlanmaya başlarız. Bu kısalmayı yavaşlatabilmek, hatta tersine çevirebilmek için yaşamımızda yapmamız gerekenleri bilim her geçen gün yapılan çalışmalarla ortaya koymaktadır.

Yaşlanmayı açıklamak için somatik mutasyon, mitokondriyel, proteostaz ve network teorileri gibi teoriler bulunsa da, telomer kısalma teorisi en güncel olanlarından biridir. Telomerlerin uzunluğunun muhafaza edilmesi uzun ve sağlıklı yaşam anlamına geldiği kadar kısalması da birçok hastalıkta tespit edilmiştir;

  • Obezite
    • Yüksek kolesterol
    • İnflamasyon ve oksidatif stres
    • Yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları
    • Tip 2 diyabet
    • Kanser
    • Osteoporoz
    • Osteoarthirit (damar tıkanıklığı)
    • Alzheimer ve nörodejeneratif hastalıklar

Saç, cilt ve bağışıklık sistemindeki hücreler vücudun diğer bölgelerindeki hücrelere göre hızlı yenilendiklerinden telomerleri daha da hızlı kısalma eğilimdedir. Bu yüzden yaşlılık belirtileri dış görünümde daha hızlı belirgin hale gelmektedir.

Telomeraz enzimi ise telomerin boyunun kısalmasını engeller. Sürekli çoğalan hücreler ve germ hücreleri telomeraz aktivitesi gösterirken somatik hücrelerde telomeraz yoktur.

Telomeraz enzim aktivitesini, kısaca telomerlerin korunmasını yani hücresel yenilenmeyi artırabilmek için yapılabilecekleri özetlemeye çalıştık. Ancak tabii ki yaşamın her basamağında olduğu gibi bu tavsiyelere dengeli yaklaşmak, tıbbi sınırlar içerisinde ve doktor tavsiyesi dahilinde yaşamak çok önemlidir.

  • İnsanlar stres altındaki zorlu koşullara, fazlasıyla tehlike altında hissederek tepki verir ve bu tepkiyi uzun sürede hissederler. Bu tepki kısa telomerlerle ilişkilendirilmiştir. Çoğunlukla da durumun ciddiyetinden çok daha fazla negatif tepkilerde bulunuruz. İçinde bulunduğumuz koşullara yaklaşımımızı daha olumlu bir çerçeveye oturtabiliriz.
  • Geçmiş ve geleceği sürekli düşünerek mevcut olmayan zorlu koşulları yaşamak, AN’da kalarak aşılabilir. Çok başarılı bir eser olan Eckhart Tolle’nin yazmış olduğu Şimdinin Gücü kitabını mutlaka okumanızı öneriyoruz. Meditasyon,yoga ve Çigong da dâhil olmak üzere ibadetler, nefes terapileri ve çeşitli zihin beden tekniklerinin stresi azalttığı ve telomerleri yenileyen enzim olan telomerazı artırdığı gösterilmiştir.
  • Kalp ve damar sağlığını iyileştiren egzersizler telomerler için harikadır. Telomer korunmasını geliştiren ve bütün fiziksel kondisyon seviyeleri için uygun egzersizlerin yapılması çok önemlidir. Metabolizmamıza uygun egzersizleri belirleyebileceğiniz yazımıza da göz atabilirsiniz; Vücudumuza uygun spor dalı hangisidir?
  • Telomerler salam ve sosis benzeri işlenmiş gıdalardan hiç hoşlanmazlar, öte yandan taze ve işlenmemiş gıdalar onlara iyi gelir. Endüstriyel üretilmiş besinlerden uzak kalmaya özen gösterin.
  • Açlık diyetinin birçok metabolik olumlu etkilerinin yanında telomeraz aktivitesini de düzenlediği gösterilmiştir. Açlık Diyeti hakkında daha fazla bilgi almak için lütfen önceki yazımıza başvurun.
  • Besin ve vitamin destekleri: D vitamini, çok güçlü bir antioksidan olan astaksantin, Omega 3 / kril yağı, Ubiquinol (Coenzim Q-10), fermente besinler / probiyotikler, K vitamini, Magnezyum, fenol içerikli besinler, folik asit, A ve B12 vitamini, curcumin
  • Semizotu, Devedikeni,  Astragalus (Geven otu) bitkisinde bulunan Cycloastragenol, Gingko Biloba, Malta mantarı gibi telomeraz aktivitesini arttıran bitkisel kaynaklar da keşfedilmiştir.
  • Sosyal dayamıma açısından zayıf, yani insanların birbirini tanımadığı ve birbirine güvenmediği çevre telomerler için kötüdür. Bu, her gelir seviyesi için geçerlidir. Sosyal çevrenin ve dayanışmanın yaşamı uzattığına ait çok başarılı çalışmalar yayınlanmıştır.
  • Çeşitli olumsuz yaşam tecrübeleri yaşayan çocukların telomerleri daha kısadır. Çocukları ihmalkâr ortamlardan ayırmak hasarın bir kısmım tersine çevirebilir. Çocukların zihin ve hayal gücü çalışma prensipleri yaşamın ilk yıllarında şekillenir. Hayat kalitesini daha arttırabilecek düşünce becerileri mutlu ve sevgi ile desteklenmiş çocuklarda çok daha derin temellere sahiptir.
  • Ebeveynlerin yumurtasındaki ve spermindeki kromozomlarda bulunan telomerler doğrudan bebeğe transfer olur. Dikkat çekici bir şekilde bu durum, eğer ebeveynleriniz telomerlerini kısaltan zor hayatlar yaşadıysa, kısalmış telomerlerini size de geçirmiş olabilirler demektir! Eğer böyle olduğunu düşünüyorsanız, paniklemeyin. Çünkü;
  • Telomerler kısaldıkları gibi uzayabilirler de. Yine de telomerlerinizin istikrarlı olması için harekete geçebilirsiniz. Bu ayrıca kendi yaşam seçimlerimizle gelecek nesil için olumlu bir hücresel miras bırakabileceğimiz anlamına gelir.

Join the discussion One Comment

Yorum Yazın