Skip to main content

Vücudumuzdaki en güçlü dengeleyiciler ve düzenleyiciler arasında olan hormonlarımız aslında dış etkilere karşı en duyarlı olan sistemlerimizdendir. En basit örneklerle, kadınlarda bu değişiklikler kendilerini menstrüel düzensizlikler olarak daha fazla göstermekle birlikte erkeklerde uzun dönemde erken yaşlanma gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Hormon dengesi sağlayabilmek için yaşamınızda düzenleyebileceğiniz pratik alışkanlıklar vardır. Hayatınızda aşağıdaki değişiklikleri yaptığınızda kısa süre içerisinde daha sağlıklı hissedecek, uzun dönemde ise hastalıklara daha az yakalanacaksınız.

1- Magnezyum desteği alın. Magnezyumun enerji metabolizmasında başat bir rol oynadığı bilinmektedir. Ayrıca magnezyum, vücutta sağlıklı bir hormonal dengenin korunmasında önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Kadınlarda kanser süreçlerini engelleyen progesteron düzeylerini yükseltmek için desteklenmesi gereken önemli bir mineral desteğidir. Ispanak, kabak çekirdeği, yoğurt ve kefir, badem, incir, avokado, muz ve bitter çikolata (%80) önemli magnezyum kaynaklarıdır.

2- Yeşil bitki ağırlıklı gıdalardan zengin lifli bir diyet, böbrek üstü (adrenal) bezleri destekleyerek vücudun enerji ve fonksiyonlarını artıracaktır.

3- Fiziksel Aktivite. Egzersiz, stresin azaltılmasına yardımcı olur ve gen okunmasını pozitif yönde etkiler. Terleme yoluyla toksinlerin atılmasını sağlar. Ek olarak, hormonları dengelemek için de yardımcı olur.

4- Sentetik üretilen temizlik ve güzellik ürünlerini doğal, toksik olmayan (mümkünse organik) alternatiflerle değiştirin. Özellikle makyaj malzemeleri olmak üzere içerisinde çok fazla aktif madde bulunduran bu petrol bazlı ürünler, hormonal sistemi ciddi olarak etkilemektedir. Temizlik maddelerinde bol kullanılan klor yükü, vücudun elektron yükünü etkilemekte ve düzensizliklere neden olmaktadır.

5- Vitamin E takviyesi alın. E vitamini kadınlarda progesteron ve östradiol arasında sağlıklı bir denge sağlamak için çok önemlidir. Alfa, beta, gamma ve delta tokoferolleri (pirinç kepeği yağından çıkarılan formüllerde bulunan) içeren günlük takviye, sağlıklı bir hormon dengesi sağlanmasında yardımcıdır.

6- Fitoestrojen tüketin;

Fındıkta ve lif oranı yüksek gıdalarda ve neredeyse tüm tahıl ürünlerinde lignanlar denilen fito-estrojenler, hormonların üretimini, ve etkisini modüle eder. Bu lignanlar, aromataz inhibitörlerine benzeyen aromataz enzimini bloke ederek östrojen üretimini düşürür. Ayrıca meme kanserini önlemek ve tedavi etmek için verilen bir ilaç olan Tamoksifen’e benzer olarak östrojen reseptörlerini de engellerler. Lignanlar tüketildiğinde, bağırsak bakterileri onları zayıf estrojenler haline getirir. Bu östrojenler kendilerini östrojen reseptörlerine bağlarlar, zayıf uyarırlar ve östrojen bağlanmasını engellerler. Bu, vücudun doğal östrojen estradiol ve estronunun östrojen reseptörlerine bağlanmasını ve onları güçlü bir şekilde uyarmasını engeller. Benzer şekilde, çevre toksinlerini de bloke ederek göğüs dokusunu bu toksinlere daha dayanıklı hale getirirler.

Kumestanlar fitokimyasal türlerinden biridir. Kumestrol ise, östrojen etkisi meydana getiren bir fitoöstrojen türüdür. Kumestrol içeren besinlere en güzel örnekler baklagiller, barbunya, soya fasulyesi, nohut ve yoncadır. En yüksek kaynaklardan biri soyadır. Soyanın meme kanserini önleme özelliği güncel çalışmalarla da gösterilmiştir. Etkilerin bulunduğu bilinmekle birlikte GDO olarak piyasaya sunulan bazı ürünlerin organik türlerinin tüketilmesi önerilir.

7- Omega-3 yağ asitlerinin kullanımı artık birçok sağlık dengesinin sağlanmasında önemli etkileri olduğu

gösterilmiştir. Bunların biri de hormonların dengelemesidir. Omega-3 yağ asitleri için en iyi kaynaklar; yağlı balık, keten tohumu, ceviz, soya fasulyesi, kış kabağı ve zeytinyağı gibi besinleridir. Omega-3 takviyesi almak için doktorunuza danışmayı unutmayın. Bu takviyelerin sağlıklı kişiler için önerilen günlük dozajları ise 500 mg’dır. Omega-3 preparatınızı seçerken İFOS standartlarında yüksek puanlı ürünleri seçmeye özen gösterin.

8- Stresin azaltılması – Stres, adrenal fonksiyona meydan okur ve DNA’ya doğrudan fizyolojik değişiklikler yapar. Östrojen düzeylerini önemli ölçüde yükseltir ve progesteronu tüketir. Negatif duyguları dindiren ve geçmiş travmaları hafifletmeye yardımcı olan yoga, dua, meditasyon ve buna benzer dingin vücut terapileriyle uğraşın. Unutmayın ki, genel anlamda stres çatısı altında toplanabilecek negatif duyguların tek zarar verdiği kişi sizsiniz.

9- Sağlıklı ve yüksek pH değerine sahip suları tercih edin (musluk suyunda klor, florür ve diğer toksinlerin olabileceğini unutmayın). Alkolden kaçının. Karaciğerinizin alkolü işlemek zorunda olduğunu ve çok fazla kullanıldığında hormonları verimli bir şekilde metabolize edemeyeceğini unutmayın.

10- Bağırsağınıza önem verin. Lifli gıdalar ve fermente ürünler tüketmeye özen gösterin. Probiotik destek barsak bakterileri ve sindirimi iyileştirerek kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Bu önemlidir, ayrıca bağışıklık fonksiyonu, kanser ve birçok kronik hastalığı önleyen genleri etkileyen sağlıklı bağırsak bakterisine bağlıdır. Sağlıklı bakterilerinizi azaltan koruyucu katkı maddeleri bulunan endüstriyel ürünlerden kaçının.

Sağlıklı günler….

Uzm.Dr.Elif Kılıç
Klinik Biyokimya Uzmanı – Kuanta Sağlık

Join the discussion 2 Comments

  • Briancrito dedi ki:

    Wow, attractive portal. Thnx …

  • Filiz SAYAR dedi ki:

    Cok tesekkurler. Qdetim 2.gununde kesilince panikle arastirma yaparken karsima cikti. Bir doktor kontrolu de yaptirmaya gitmeliyim bunlari da ekleyecegim beslenmeme. Sagolun.iyi calismalar dilerim.emeginize saglik.

Yorum Yazın