Glutatyon, vücutta ihtiyaç duyulan kimyasal madde ve proteinlerin üretilmesi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, dokularımızın yapım ve onarımı da dâhil olmak üzere vücuttaki birçok metabolik işlemde rol oynamaktadır. O kadar gereklidir ki hücre içerisinde glukoz, potasyum ve kolesterol kadar fazla yoğunlukta (5mmol) bulunmaktadır. Karaciğerde hücre içinde glutamik asit, sistein ve glisinden sentezlenen protein yapıdaki glutatyon, vücudun en temel antioksidanıdır ve serbest radikalleri hücrelerde etkisiz hale getirme kabiliyeti ile detoksifikasyon işlemlerinde öncül bir rol üstlenir.
Glutatyon mitokondrilerde serbest radikaller, peroksit, lipit peroksit ve ağır metaller gibi çevresel toksik faktörlerin etkisi sonrası oluşan reaktif oksijen türlerini nötralize ederek önemli hücresel bileşenlere zarar gelmesini önleme yeteneğine sahiptir. Birçok zorlu nörolojik hastalık da dâhil olmak üzere çok çeşitli hastalıklar ve yaşlanma öncülü hücresel bozukluklar için umut verici olduğu birçok çalışmada vurgulamıştır. Glutatyon tükenmesi, yaşlanma ile birlikte hastalıklar ve fonksiyon kaybı ile güçlü bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Yaşlıların konu alındığı bir çalışmada yüksek glutatyon seviyelerinin yüksek fiziksel sağlık seviyeleri ve performans ile daha az hastalık riski ile ilişkili olduğunu gösterilmiştir.
Glutatyon görevleri
- DNA’nın, proteinlerin ve hücrelerin yapıtaşlarının üretilmesi
- Bağışıklık fonksiyonunu desteklemek
- Sperm hücreleri oluşturmak
- Serbest radikalleri parçalamak
- Birçok enzimin işlevine kofaktör olarak yardımcı olmak
- C ve E vitaminlerini yenilemek
- Ağır metallerin vücuttan atılmasına yardımcı olmak
- Karaciğer ve safra kesesinin yağlarla baş etmesine yardım etmek
- Mitokondrilerin çalışması ve mitokondriyal DNA’nın korunmasına yardım etmek
- Düzenli hücre ölümüne yardımcı olmak (apopitoz olarak bilinen bir işlem)
Glutatyon destek ve tedavi amaçlı kullanım alanları
- Civa ve kurşun gibi ağır metal atılımının arttırılması
- Yaşlanmanın geciktirilmesi (Anti-aging)
- Cilt yaşlanmasının azaltılması, cilt beyazlığında artış
- Hepatit ve yağlı karaciğer hastalıkları
- Katarakt ve glokom tedavisi,
- Alkol ve madde bağımlılıkları
- İnsülin duyarlılığında artış
- Kanser kemoterapisi ve desteği
- Infertilite
- Çeşitli sinir sistemi hastalıklarında (MS, Alzheimer, Parkinson, otizm)
- Kalp hastalıklarında (ateroskleroz,hipertansiyon, yüksek kolesterol),
- Bağışıklık sisteminin desteklenmesinde
- Elektromayetik radyasyon zararının azaltılmasında
Glutatyonu nasıl temin edebiliriz?
ediğimiz besinlerden alabileceğimiz glutatyon ön maddeleri karaciğerde sentezlenmesine yardımcıdır. Toksin maruziyetinin azaltılması ve sağlıklı gıdaların alımının arttırılması da doğal olarak glutatyon seviyelerini arttırmanın etkili bir yoludur. Ağızdan doğrudan alınarak ta tüketilebilen glutatyonun sistemik biyoyararlanımı, yani vücuda alınabilirliği çok zayıftır. Bunun nedeni glutatyon tripeptit yapısının sindirim sisteminin proteinleri parçalayan enzimlerinin (proteazlar / peptidazlar) hedefi olmasından ve hücre zarı seviyesinde glutatyona özel bir taşıyıcının bulunmamasından kaynaklanmaktadır.
Ağız yoluyla alınmak istendiğinde en az bir ay, maksimum etki elde etmek içinse altı ay kadar glutatyon desteği tüketilmelidir. Ağız yoluyla alınmasının etkin olmadığını gösteren çalışmalar da vardır. Damar yoluyla alınan glutatyon vücudunuzun glutatyon arzını desteklerseniz serbest radikallerin yaşlanma etkilerini önlerken hayati organların temizlenmesine yardımcı olursunuz. %100 emilim oranına sahip olan glutatyon damar yolundan uygulanması geleneksel olan ağızdan ve ciltten takviyelere kıyasla çok daha üstündür. Hekim önerisi ve gözetiminde uygulanmalıdır.
Meditasyon yapanların hücrelerinde %20 daha fazla glutatyon tespit edilmiştir. Bunun nedeni de stres azaltılmasının hücresel hasarı azaltarak glutatyon tüketiminin engellenmesidir. Sülfürden zengin ve yeşil yapraklı besinler, C vitamini, selenyum, whey proteini, deve dikeni, egzersiz, düzenli uyku, alkolden kaçınmak glutatyon düzeylerini yükseltebilir.
Yan etkisi var mı?
Mevcut literatürde glutatyon ağızdan ve damar yolundan kullanılmasının önemli bir yan etkisi bildirilmemiştir. Araştırmacılar ilk olarak 1990’lı yıllarda hastalarda damar yoluyla glutatyon uygulamasını araştırmaya başladılar ve potansiyel olarak olumsuz sonuçlara dair herhangi bir belirti gözlemlemediler. Hamilelerde yeterli çalışma olmaması nedeniyle, astım hastalarında ise solunumla kullanılması astım bulgularını arttırabilmesi nedeniyle önerilmez. Aslında, tek ciddi kaygıları, glutatyonun kan dolaşımında nispeten etkin bir yarı ömre sahip olmasıydı; Glutatyon güvenliği ve tolere edilebilirliği ile ilgili bu erken sonuçlar, daha yeni klinik çalışmalarla desteklenmiştir. Erkeklerde kısırlık tedavisi için kas içi glutatyon (iki ay kas içine 600 mg / gün glutatyon) uygulandığı veya bozulmuş glukoz toleransı olan kişilerde insülin sekresyonunu arttırması için glutatyon verilen çalışmalarda herhangi bir olumsuz etki bildirmemiştir.
Uzm.Dr.Elif Kılıç
Klinik Biyokimya Uzmanı – Kuanta Sağlık
periferik nöropatim var tüm vucudumda ve gittikce artiyor … glutatyon faydası olur mu